12 Kasım 2014 Çarşamba

sevgili cennetim:)))
madem senin bir gözün burada iki gözüm, yazmıyorum diye de kızıyorsun, ben de doğrudan sana yazıyorum şimdi, üstelik de sen bir metre ötemde kahve yaparken:)
pis oyunbozan:)
beynimin talimatını bozdun, ben sabah sana geldiğimi haber vermeyecektim, önce dün geceki komediyi anlatıp işin heyecanlı kısmında kesecek hadi gel de kahve yap diyecek ve kahveleri içerken muhabbete devam edecektim.
madem geldin işler tersine döndü, eh, ben de tersten başlarım:)
şimdi kahve:)
canımın içi cennetim,
az evvelki muhabbetlerden sonra akşam eve gittim, ana benim paşa oğlu ile paşa daha yemek yememiş! hadi yemek telaşı vs.
mutfağı da toplayıp çekildim köşeme, yaktım sigaramı elimde telefon takılıcam bi başıma.
hahayttt nerdeeeee..
klasik hareketler bunlar.
ulan ben adamlar rahatsız olmasın diye sigarayı mutfakta içiyorum, iki dakika bırakmıyorlar bi biri dikiliyor tepeme bi diğeri.
dün akşam ilk vazifeyi paşa oğlu aldı, hop tepemde.
elinde kendi telefonu, kurduğu cümle şu:
"bak otellerden biri bu"
otelin tanıtım videosunu açmış, kahve fincanına dayadı telefonu hadi seyret kızım!
ya hu bi çekil başımdan deyip kovsam, amuda kalksam, kendimi balkondan aşağı atsam, yok fark etmez, adam koşarak aşağı iner ben yerde dağılmış yatarken gene seyrettirir o videoyu, biliyorum, el mahkum başladım seyretmeye:)
şimdi hani biz kasım ayındayız ya hani bu te yaz tatilinin programını yapmaya uğraşıyo ya, zaten başlamış bende aylar öncesinden gezi stresi, ana o ne! aklımı oynatıyodum! otel bildiğin golf oteli! ya kardeşim biz ne zamandır golf oynuyoruz? hadi canım hadi dedim yürü git, ne işimiz var burda! gider mi sence? tabi ki hayır!
sıradaki video gelsinnnnn...
bak işte o otel iyiydi. hatırlar mısın bilmem, geçen yaz için baktığım şu sezon dışı zamanlara bile deli para isteyen, odadan havuza atlanabilen otel:)) hımmm bak bu iyi işte:))tabi bir anda zihnime bu, aylaaarrr önceden planlanan tatillerimizin yüzde sekseninde başıma gelen şey geldi, ula bu adam garanti benim mens zamanımı tutturur! ben de sancılar ödemler eşliğinde o havuzun başında ben buraya yatan parayla kaç çanta alırdım lan diye hesap eder küfür selinde boğulurum...meğer o arada video bitmiş, başka bir otele geçiş yapmışız. ay artık dayanamadım hadi yürü içeri gidelim, şu kısacık yalnız kalma zamanımın içine ettin diyerek salona geçtim ki ne göreyim! bizim paşa ışıkları söndürmüş, televizyonu kapatmış yatmaya gidiyo! baba, aloooo saat daha dokuz nereye diyerek çemkirince adam geri döndü tabi:) ve işte komedi ondan sonra başladı. herkes yerine çekildi, ben kanepeme uzandım örgümü aldım, paşa ve oğlu kendi kanepelerinde yayıldı televizyon açıldı, derin sessizlik benim kocanın otel muhabbetine geri dönmesi ile bozuldu:) ve işte tam o anda, normalde kulakları duymayan, cihazını da yatıyorum zaten diyerek kulağından çıkarmış olan babam oğlunun o fısıltılı sesini duydu:) ve başladı benimle muhabbete:)) adam orda deliriyor, bak ya gene ben başladım o da başladı diye. bizim konuşma bitince tekrar başlıyor ve hop baba da başlıyor:))) ay bu böyle yarım saat sürdü, adam iyiden delirdi, ay dedim ben ikinize de yetişirim sen de konuş:)))) ama babam öyle bir abarttı ki, oğlu konuşmaya başladıkça sesini iyiden yükseltip o nunkini bastırır oldu:))) beni aldı gülme, krize giricem:)) koştum mutfağa, yerlere attım kendimi:)
krizim biraz geçince yanlarına geri gidip tüm hıncımı aldım:))) gecenin nokta cümlesini patlattım, tatil muhabbetini bir süreliğine yok ettim;
"hayatım rica ederim, rezervasyonu üç kişilik yaptır"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder